KORKU

Korkularına git.

Yavaşça gir ki derinliğini keşfedebilesin.

Ve bazen, çok derin olmadığını göreceksin.

Bir Zen hikâyesi şöyle anlatır:

Gece yürüyen bir adamın ayağı kayar ve adam taşlı bir yoldan düşer. Metrelerce aşağı düşmekten korkar, çünkü yolun kenarının çok derin bir vadiye uzandığını biliyordur. O da kenarda sarkan bir dala tutunur. Gecenin karanlığında, altında görebildiği tek şey, dipsiz bir uçurumdur. Bağırır ve tek duyduğu kendi sesinin yankısı olur. Onu duyacak kimse yoktur etrafta.

Bu adamı ve bütün gece yaşadığı işkenceyi hayal edebilirsin. Ölüm sürekli altında bekler, elleri üşür, hâkimiyetini kaybeder… Ama tutunmayı başarır ve güneş çıktığında aşağı bakar… Ve güler! Uçurum falan yoktur. Sadece on beş santim kadar aşağıda kayalık bir düzlük vardır. Tüm gece dinlenebilir, rahatça uyuyabilirdi –düzlük yeterince genişti- ama bunun yerine, bütün gecesini kâbus gibi geçirdi.

 

Kendi tecrübelerimden yola çıkarak sana şunu söyleyeyim:

 

Korku, on beş santimden daha derin değildir. Şimdi ister bir dala tutunup tüm yaşamını bir kâbusa çevir, istersen o dalı bırak ve ayaklarının üzerine bas, sana kalmış.

 

Korkulacak hiçbir şey yok.

 

OSHO

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s