SESSİZLİK (M.Ö. 9. Y.Y. daki bakış açısı…)

Gürültü patırtının ortasında sessizce, sükunetle dolaş; sessizligin içinde huzur var.

Sakın bunu unutma.

Herkesle dost olmaya çalıs.

Sana bir kötülük yapıldıgında verebilecegin en iyi karsılık: “unutmak” olsun.

Bağışla ve unut…

Ama kimseye teslim olma…

İçten ol;

Telaşsız anlat…

Kısa, açık ve net konuş…

Başkalarına da kulak ver…

Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları,

Çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.

Yalnız…

Yaptığın planların değil…

Basardıklarının da…

Tadını çıkar…

Sevebileceğin bir iş seçersen yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın.

Olduğun gibi görün…

Ve göründügün gibi ol…

Sevmiyorsan eğer…

Sever gibi yapma…

Çevrene, tanıdıklarına…

Önerilerde bulun…

Fakat asla hükmetmeye kalkma.

İnsanları yargılarsan, onları sevmeye zamanın kalmaz.

Ve unutma ki,

İnsanlığın sevgi konusunda yüz yıllardır öğrenebildiği kumsaldaki bir kum taneciği bile değildir.”

Hayatta kaybedebilirsin…

Kaybetmeyi,

ahlaksızca bir kazanca tercih et.

Bu dünyada bırakacagın en büyük miras dürüstlüktür.

Yıllar geçiyor, geçecek…

Yılların geçmesine öfkelenme…

Gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe.

Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerini engellemesine izin verme.

Rüzgarın yönünü…

Degistiremiyorsan…

Yelkenlerini. Rüzgara göre ayarla…

Çünkü dünya, karşılastığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip

getirmediğinle ilgilenir.

Arasıra…

Kendini tutamayabilirsin…

Yüregini isyana kaptırabilirsin…

Fakat unutma:

Evreni yargılamak imkansızdır.

Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendinle barış içinde ol…

Sabırlı, sevecen ol…

Erdemini yitirme…

Önünde, sonunda sahip oldugun tek servet yine kendinsin.

Görmeye çalıs ki, bütün pisliğine ve kalleşligine rağmen dünya yine de insanoglunun biricik güzel mekanıdır.

 

Xsentos Milattan Önce 9. Yüzyıl

 

 

2 thoughts on “SESSİZLİK (M.Ö. 9. Y.Y. daki bakış açısı…)

    • “Yargılamak” =
      1-Yargıcın, bir karara varmak için davalı ile davacıyı dinleyerek bir sonuca varması.
      2-Herhangi bir kimse, şey, konu vb. ilgili olumlu veya olumsuz görüş belirtmek.
      şeklinde açıklanıyor.
      “Yargı” ise herhangi bir konu hakkında karar vermek.
      Yargılama kelimesinin çok fazla olumlu görüş için kullanıldığını düşünmüyorum.Bu açıdan yargılama zaten negatif bir duyguyu çağırıştırıyor.

      Bence Evren her konuda “yargı”sını oluşturmuş, neyin, ne olacağına karar vermiş ve evrendeki her şey bu yönde oluşmuştur…Bizler ve evrendeki tüm varlıklar ve canlılar ve aklına gelen her türlü şey..
      Dolayısıyla, evren, kendi “yargı” sını “yargılama”ya kalkarsa, ancak kendini yargılayabilir.
      Nasıl ki bir ressam, yaptığı resmin kötü olmasından dolayı resmi yargılayamazsa, evren de “evren”de olup bitenlerden, senin veya başkalarının davranış ve kararlarını da yargılayamaz diye düşünüyorum.Ve kendini yargıladığında da eğer dürüstçe gözlemler ve nerede hoşnutsuz olduğunu keşfederse, daha mükemmele gidebilir.
      Ben, evrendeki gelişme ve mükemmelliği buna bağlıyorum.

      .

      Beğen

Yorum bırakın